Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

27 Ekim 2010 Çarşamba

Maykıl ölmedi!..

Maykıl ölmedi!..
Kendi kendime, kendimden gelen yoğun istek üzerine, haftayı Maykıl'la açayım dedim..



Zira adamın meftalığına o biçim kıllanmış vaziyetteyim..



Ama peşinen söyleyeyim de başlık sizi işkillendirmesin..



Bu yazı berbat bir "Maykıl ölmedi, yüreğimizde yaşıyor.. Ah vah vah" zırvalığı falan değildir ha!..



Kim nalları dikerse diksin, arkasından böyle ağlaşanlara o biçim gıcığım.. (Ben ölünce de yapmayın emi..)



Ölmemiş de yüreğimizde yaşıyormuş..



Ba ba ba..



Daha birinci sınıftayken "Atatüüüüüürk ölmediiiiiiiii.. Yüreğimde yaşıyoooooooo" şarkısını o aptal aklımla bile hiç tınlamazdım..



Şimdi Ceksın'a gelirsek..



Bu ölüm kesinlikle bir pıromosyon!..



Yani palavra..



Kılasik ama sıra dışı bir albüm öncesi reklamı..



Sırf velvele çıkarmak için..



Malum, adamın yıllarca üstüne titrediği albümü, şu günlerde çıktı çıkıyor..



O dev turnelerin başlamasına 1 aydan az bişey var..



Efsanenin filaş bek'ine bir gıdım kaldı-kalmadı..



Her şey tam zamanında yapıldı yani..



Ufak ufak Maykıl Ceksın haberleri de son günlerde artıyordu zaten..



Tekrar gündemi yoklamak için habire eften püften Maykıl'ı hatırlatma havadisleri geliyordu gazetelere..



Mesela en son şu beyazlama olayına yeni bir açıklama peyda olduydu..



Meğer esasen keyfinden değil, yüzünde öbek öbek beyaz lekeler oluştuğu için solma gereği duymuş Maykıl bey..



Yani yanakları yüzüne yamalanmış gibi görükmesin diye kompile aklamış kendini..



Sonra evindeki antika oyuncaklarını açık arttırmaya çıkardığı havadisleri fırlayıverdi..



Kıytırık bir oyuncak olan bildiğimiz dalili dat dat otobüsü, bilmem kaç bin dolara satılmış..



Olay bu..



Sonra da malum Müslüman oldu ayakları..



"Adını Mikail Jaksuni'ye çevirdi" palavraları..



Abarttı da abarttı puşt..



E tabi bu kadar ufacık tefecik şeyler pek ses getirmeyince, Maykılgiller haliylen heyheylendiler..



Durum iyice vahimleşti..



Acilen bir şeyler yapmak gerekiyordu..



Bir gün bu Maykıl ve saz ekibi, toplaşıp bir masaya çömeldiler..



Başladılar ne yapsak ne yapsak ne etsek diye beyin fırtınasına..



Bunlar düşün düşün düşün..



Hımm.. hımm.. hımm..



Büyük bir kıyamet koparmak için şeytanice bir reklam gerekiyordu..




Onlar da şeytan şeytan düşündüler..



Ve nihayet bir şey buldular..



Şeytan bile onları kıskandı..



Akıllarına "Titanik 2" senaryosu dank etmişti..



Hani şu Leyonardo'nun aslında gebermediğinin ortaya çıktığı film..



Ve ampul tirink diye yandı!..



Titanik 2'deki hadisenin aynısının benzerini Maykıl'a uygulamak için kolları sıvadılar..



Hiç acımadan turp gibi Maykıl'ı (hessapta) öldürüverdiler..



Hemen arkasından bir çuval asparagas sebeple Ceksın'a kefeni iyice giydirdiler..



Pilanalrı da cuk diye oturdu..



..



Üstelik bir kere ölmüş olsa nerede bu adamın ceset fotoğrafı?..



Hiç Amerikan basını halktan Maykıl'ın ölüsünü esirger mi?..



Hadi diyelim morga girmelerine izin çıkmadı..



Bu gâvur gazeteciler cin gibidir abicim..



Tutuştururlar morg görevlisinin eline parayı, al Maykıl'ın fotoğrafını çek derler..



Bebito işi yani..



Ama bakın, o da yok..



Ayrıyetten Maykıl'ın mefta olduğu haberi henüz resmi olarak duyurulmuş da değil..



Çünkü Ceksın taş patlasın iki hafta sonra yeniden hortlayacak..



Tabi bu hortlayışa da bir kılıf uyduracaklar sonra..



Kimse de sesini çıkaramayacak..



"Niye öldün lan sen" diye hesap soracak değiller ya..



Belki de menajerleri bir halt daha yiyip, "Maykıl ceksın ölümsüz" falan diyeceklerdir..



Şüphesiz herkesler de bal gibi kanacaktır.. (Tarihte örnekleri çoooooook..)



Aha şuraya parmak basıyorum..



Maykıl abimiz pek yakında konserlere çıkıp göbecikler attırmaya, zil takıp ay yürüyüşleri yapmaya, elini şeysine götürüp kıvırmalara devam etmezse neyim..



Zira Maykıl ölmedi..



Etli butlu yaşıyor!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder